Seninle şu an aramızda her açıdan mesafeler var. Yine de senin gibi ben de biliyorum ki bu mesafeleri yok etmek çok basit.
Basit ama her basit şey gibi çok zor. Senden ne kadar
kaçsam, başka yerlere gitsem de temiz bir sayfa açamıyorum. İnsan sanırım
bedenini başka diyarlara taşısa da, başka zaman dilimlerinde, başka dünyalarda
yaşasa da ruhu birine demir attıysa gidilen mesafelerin bir anlamı olmuyor.
Bilmezsin ama bazen geceleri yataktan soluk soluğa
kalkıyorum. Seni ne zaman rüyamda görsem kalbim inanılmaz bir hızla çarpıyor ve
deli gibi çırpınırken uyanıyorum. Uyandıktan sonra bardaklar dolusu su içiyorum
ama nafile sana olan susuzluğum geçmiyor.
Şimdi sen uzaklarda uyuyorsun, belki yanında sevdiğin biri
var. Yatakta benim olmam gereken tarafta o yatıyor. Kimi zaman içimi çok acıtsa
da düşünüyorum acaba ona da bana sarıldığın gibi sarılıyor musun diye.
İşte aşkım senden ne kadar uzaklaşsam da seni kafamdan
atmayı bir türlü başaramadım.
Geçenlerde küçük bir çocuk gördüm. Elinde bir fotoğraf
makinesi etrafı resmetmeye çalışıyordu. Aklıma sen geldin. Fotoğraf çekerken
nasıl kendinden geçtiğin, kameranın o narin ellerinde nasıl durduğu, iyi bir
kareyi yakalamak için nasıl uğraştığın.
Senin fotoğrafların benim siyah beyaz hayatımı
renklendirirdi. Hala yanımda taşıyorum bazı fotoğraflarını. Gri bir kente
gittiğim zaman mutlu olmak için o fotoğraflara bakıyorum. Kısacası yeni
şehirlerde, yeni zamanlarda da olsam senden kopamıyorum.
Kadınım benim, beni kızdıran, kıskandıran, sevindiren ve
öldüren. Her erkek gibi celladımın bir kadın olacağını biliyordum ama seni ilk
gördüğüm zaman bu aklıma hiç gelmemişti. Şimdi biliyorum ki celladım sensin.
Senden ne kadar uzağa gitsem de kaçamayacağımı biliyorum.
Seninle sarılıp uyumayı, kahvaltı yapmayı, gezmeyi,
bilmediğin konuları açıklamayı, müzik dinlemeyi, film izlemeyi, kavga etmeyi
özledim.
Şu an elimde bir kağıt peçete var, sadece anlamını senin
bildiğin. Hani o Beşiktaş’taki çay bahçesindeki...
Temiz bir sayfa açılamıyor hayata ama bazen insan dönemiyor
da gittiği coğrafyalardan. Kim bilir belki sen de yollardasındır şimdi ve
kesişir hayatlarımız yeniden. Umut bu ya, olmaz denen olur.
Fotoğrafların, anıların ve kağıt peçete... Kısaca biz hala
birlikte ve yollardayız.