1 Mart 2023 Çarşamba

Bedri amca

 Yıllar geçtikçe insan ölümün soğukluğuna alıştığı gibi bir yanılgıya kapılıyor. Sevdiklerimizin aramızdan ayrılışını kanıksadığımızı, aldığımız haberlerin zırhımızı kalınlaştırdığını, bu haberlerin bizi daha az etkileyeceğine inanıyoruz.

Sonrasında ölüm o soğukluğu ile gelerek, bizim sözde kalınlaştığını sandığımız zırhımızı bir darbede yerle bir ediyor.

Az önce çok sevdiğim, çocukluğumun en önemli karakterlerinden biri olan Bedri amcanın ölüm haberini aldım. Onun sevgili Nurdan teyze ile gülerken çekilmiş bir fotoğrafını görüp altında yazılanları okuyunca dünya birden dönmeyi bıraktı benim için.

Ben çocukluğuma döndüm. Bedri amca ile ilgili anılar zihnimin derinliklerinden birden çıktı. O anıları ne vakitten beri zihnimin derinliklerinde taşıdığımı bilmiyorum. Ancak anılar, tıpkı uzun zamandır görmediğiniz ve çok sevdiğiniz bir akrabanın birden karşınıza çıkması gibi beni sıcak bir duygu ile sardı.

Bir keresinde Bedri amca beni okula götürmüştü. O günü, arabada dinlediğimiz İngilizce şarkıyı, bana takılmalarını hatırladım.

Bedri amca Türk Hava Yolları’nın mühendislerinden biriydi. Onu hiç iş başında görmedim. Sadece her sabah işe giderken apartmandan çıkışını, akşamları eve gelişini bilirdik. Bizim için mahallenin Bedri amcasıydı, Mine ile Defne ablanın babası.

Nurdan teyzenin yaptığı yemekleri yerken bizimle oturmasını hatırladım. Sonra o zamanlar kolaya ekmek banmayı sevdiğimi keşfeden Defne ablanın bunu Bedri amcaya anlatışını, Bedri amcanın bana bakışını ve muzip gülüşünü…

Çocukluğun bu güzel anıları beni sararken birden anıların çıkma sebebini düşündüm. O sıcak anılar, tehlikeli bir hayvan gördüklerinde yuvalarına hızlıca kaçan tavşanlar gibi zihnimden birden uzaklaştı.

Bedri amca ile ilgili bir taziye mesajını sosyal medyadan yazmayı onun hatırasına önem vermemek gibi düşündüm. Bedri amca, benim için kuru bir mesajdan daha fazlasını hakkediyordu.

Cenazesine gidemeyeceğimi bilmek daha da canımı sıktı. Tıpkı uzun yıllardır onu arayabilecekken aramamam gibi.

Sevdiklerimizi kaybettiğimiz zaman, onlarla uzun zaman konuşmamış olmanın suçluluğu insanın kendisinde görüp hiç hazzetmediği yanlarından biri oluyor.

Birden sorular aklına hücum ediyor kişinin, “Neden onca zaman aramadın?”, “Neden bir kez bile özel bir günde kutlama amaçlı telefon açmadın” diye…

Biliyorum Bedri amca bunca yıl hiç arayıp sormadığım için bana kızmazdı. Ancak arasam çok da mutlu olurdu.

Şimdi elimden sadece bu yazıyı yazmak, onunla ilgili güzel anıları düşünmek dışında bir şey gelmiyor.

Bedri amca, hayırsız oğlun seni aramayı uzun yıllar önce bıraktı ama senin ondaki izin hiç silinmedi. Biliyorum, bundan sonra gökyüzünden bizlere baktığında yüzünde yine o muzip gülümsemen olacak. Bizlerle dalga geçeceksin ve hep seveceksin…