2 Ocak 2014 Perşembe

Eşime mektuplar - 2

Biliyorum az kaldı, yakında geleceksin ve ben sana sımsıkı sarılacağım. Az kaldı ama işte yaklaştıkça vakit hiç gelmeyecekmiş gibi gelir ya insana bana da öyle geliyor bazen.

Buralar çok soğudu. Ayazda yürümek üşütüyor insanı. Ama benim üşümem ayazdan değil. Bilirsin soğuk havalarda yürümekten hiç gocunmam. Ne var ki sensizlik çok fazla işliyor içime. Ne kadar sıcağa gidersem gideyim yine de üşüyorum.

Hatırlar mısın o soğukların sert geçtiği şehirde, kimi zaman dondurucu soğukta bile nasıl eğlenirdik. Karlar içinde yuvarlanırdık, sonrada birbirimize sıkıca sokulup yürüdük.

Yine de soğuk değince aklıma gelen ilk anılardan biri okul tatile girmeden seninle üniversitenin sinemasında gittiğimiz film. Hani David Lynch'in Kayıp Otoban'ını izlemiştik. Dönemin son günüydü. Gece birbirimize sarılıp eve dönmüştük. Sonrada kendi şehirlerimize yollanmıştık. İşte o vakitler ben o son sarılışla ısınmıştım.

Şimdi yeniden ısınmam için yanıma gelmen gerek. Geleceğini de biliyorum fakat bu sefer diğerlerinden farklı olacak. Farklı olacak çünkü artık yanımdan ayrılmayacaksın. Her uzattığımda elim elini bulacak. Gece uykudan uyandığımda sana bakıp gülümseyebileceğim. Her sabah uyandığımda elimi tutan elin olacak.

Biliyorum az kaldı, yakında geleceksin ve ben sana sımsıkı sarılacağım...