19 Mayıs 2012 Cumartesi

Osmanlı’nın idam ettiği patrikler ve “kin kapısı”

İstanbul’da bulunan Fener Rum Patrikliği’nin orta kapısı 1821 yılından beri kapalıdır. ‘Yas’ ya da ‘kin’ kapısı denen kapının kapalı olma nedeni o dönem patrik olan Beşinci Gregoris’in cesedinin burada gömülü olmasıdır ve Patriklik kapının adının esasında “kin geçirmeyen kapı” olduğunu söyler. Ancak ona gelmeden önce Osmanlı tarihinde idam edilen iki patriğin, Patrik Birinci Kiril ve Üçüncü Parthenius’un hikâyeleri vardır. Osmanlı’da idam edilen ilk patrik Birinci Kiril’dir. 1638 yılında Kalvinci olduğu iddiasıyla Cizvitlerin yönlendirdiği Rumelihisarı’nda asıldı ve cesedi denize atıldı. Dördüncü Murad döneminde meydana gelen bu olayı siyasi nedeni olmadığı söylenir. Cizvitler, ilk olarak 1612 yılında Patrik olmuş, dört defa azledilip beş defa seçilen Kiril’in reform yanlısı Kalvinci olduğunu iddiasını kabul ettirince “Rum tebaası arasına dini nifak soktuğu” gerekçesiyle asıldı. İkinci idam 1657 yılında gerçekleşti. O dönemki patrik Üçüncü Parthenius’un Eflak isyanını desteklediğinin anlaşılması üzerine yaşandı. Osmanlı adına idare eden Konstantin’in isyan etmesi ve Parthenius’un isyanı desteklediğinin anlaşılması üzerine zamanın sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa emriyle patrik, Parmakkapı’da asıldı. Bu idamla ilgili kimi kaynaklar Üçüncü Parthenius’un Osmanlı içerisinde yaygın bir casusluk ağını yönettiğini de iddia ederler. Son olaysa 1821 yılında gerçekleşti. Yunan isyanını desteklediği iddia edilen Beşinci Gregoris linç edildi. Patriklik o dönem Beşinci Gregoris için Osmanlı’nın idam kararı bulunmadığını söyler. Gregoris’in bulunan parçaları ise toplanıp Rum Patrikliği’nin orta kapsının oraya gömüldü ve adına “kimi engelleyen kapı” denildi. Her dinde mezarın üstüne basılması günah olduğu için, Beşinci Gregoris’in mezarının bulunduğu orta kapı sonsuza kadar kapalı olarak bırakıldı. Kimi iddialar Beşinci Gregoris’ın Rusya’ya yazdığı mektuplar yüzünden sorgulanıp, idam edildiğini ve cesedinin üç gün boyunca Sultan 2. Mahmud’un emriyle Patrikhane’nin orta kapısında asılı kaldığını söylese de Fener-Rum Patrikliği bu iddiaların doğru olmadığını söyler.