Anayasa değişiklik teklifi gündemin ana konusu. Bu değişiklik paketinde Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısının değiştirilmesi gündemi neredeyse kilitledi.
Her taraf kendi adına bir açıklama yapıyor ama temel nokta hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı.
Hukukun pek olmadığı, tanımının yapılmadığı bir ülkede yaşarken hukukun üstünlüğünden konuşmak boş gibi geliyor kimi zaman.
Adalet ile hukukun arasındaki o ince çizgiyi bilmeden, bizim adalet anlayışımıza uygun görüneni hukuk olarak algılamak bir sakatlık olsa da biz bu sakatlığı görmeyi istemiyoruz. Sonuçta demokratik cumhuriyetle yönetilen bir ülkede yaşadığımız, padişahın buyruğundan kurtulduğumuz için şanslıyız desek de esasında hepimiz bir padişah olabilmenin yolundayız.
Bir şekilde padişah olsak ya da ülkede sözü geçen modern padişahların yanında yer alabilsek her şey çok güzel olabilir bazılarımız için. Bu bazılarına kendisine demokrat diyen bir kesim de eklenmeli. Sonuçta onların demokrasi anlayışı, halkın değil elitlerin, bir nevi asker bürokrat tayfasının söylediklerinin kabul edilmesi.
Tabii bu arada bu grubun dokunulmaz olması da gerekiyor. Şayet bir gün oraya çıkılırsa, o modern padişahlardan biri olunabilinirse onlara kimse dokunamamalı. İşte bunun için bugünkü modern padişahların dokunulmaz olmasını sağlamak lazım.
Mesela Genelkurmay Başkanı bir savcının görevden atılmasını istediğinde gerekli kurumlar bunu bir emir olarak algılayıp asker olmasalar da yerine getirirler. Sonuçta padişahlık bitti, yaşasın yerine gelen modern padişahlık!
Bir iddianamedeki bir numaralı şüpheli olarak tanımlanan komutanı Genelkurmay Başkanı korursa bunda bir suç yoktur. Ne de olsa modern padişahlara dokunulmaz.
İnsan bazen merak ediyor, acaba modern padişahlardan biri cinayet işlese ne olur. Mesela Genelkurmay Başkanı birini öldürse. Sonra da ona dava açılması için savcılık harekete geçse ne olur?
Ortaya böyle bir savcı çıkar mı?
Mutlaka hukuka saygılı biri çıkacak ve bir iddianame yazacaktır, peki ama Genelkurmay Başkanı onun görevden alınmasını isterse ne olacak? Bu cinayet davasına bakılabilecek bir mahkeme olacak mı? Kim görevdeki bir Genelkurmay Başkanı’nı yargılayacak cesarete sahip olacak?
Tüm halk bu cinayeti gördüğü zaman “Genelkurmay Başkanı da olsa yargılanmalı” derse ne olacak?
Hükümet yine böyle susacak mı? Savcılar, mahkemeler yine böyle sessiz mi kalacak? Milli Savunma Bakanlığı yine görevini yapmayacak, kanunları uygulamayacak mı?
O halkın üstüne, onların çocuklarını yollayarak sindirmeye mi çalışacaklar? Yoksa bu nasıl bir istek diyerek savcıları ve mahkemeleri halkı yargılamak için çalıştıracaklar mı?
Bütün bunlar bir hayal ürünü gibi görünse de insan merak etmeden duramıyor. Bu kadar dokunulmayan, yasaların ulaşamadığı, istediği gibi esip gürleyen modern padişahlar bir gün cinayet işlerlerse ne olur?
Bu ülkeyi seven biri olarak namuslu, hukuktan yana ve cesareti olanların modern padişahlara gerçekleri göstereceğine inanıyorum.